“Birlik kavramı da kirletildi. Birliğin Kürtlere lazım oldugunu kim söylemiş? Söyleyenler 30–40 yıldır ne yapıyor?
Siyasi parti, örgüt ve hareketler, aydınlar ve halk birlik istiyor. İyi güzel.
Birlik laflarını yuvarlayıp gidiyoruz. Ortak savunmaya ve ortak çözüme gitmeye ihtiyacımız yok galiba.
Olsaydı şimdiye kadar Kürtlerin ortak çıkarlarını temsil eden bir organizasyon kurardık. Kurmadığımıza göre ya istemiyoruz, ya da nasıl kurulacağını becermiyoruz.
Birlik deyince herkes ya kendi tarikatina ya kendi ailesine ya da kendi çevresine çağırıyor. Buyurun benim malım daha güzel diyor.
Kardeşim bir tüccar bile bu kadar basit düşünemez. Malını herkese satmak ister. Parti ve örgüt birligi etrafında ancak sana katılanları örgütlersin. Bu toplumun hepsi senin programın ve yöntemlerine katılmaz.
Bütün ülkelere ve sistemine karşı olduğumuz Türkiye’ye bakın! Her ülkenin beğenelim veya beğenmeyelim ortak belirlediği ölçüler var ve buna genellikle herkes katılır. Kürtlerde bu var mı?
Özgür Kürdistan federasyonu kurtuluştan önce birlikten uzaktı. Şimdi eleştirecegimiz yanlar olsa da ortak politika ve ölçüler olusturuyorlar. Bu, Kürtlerin yararlanacağı olumlu bir adımdır. Öcalan bunu beğenmiyor.
Neden?
Kürtlere birlik lazım değil ondan. Apo’ya bağlı olmak ve Kemalizmi övmek yeterlidir. Soykırımcı Mustafa Kemal ve Kemalizm’i ve Misaki Millisini ve Lozan’i ikinci bir Kürt Lozan’ı biçiminde hatırlamaya başladı. Musul ve Kerkük Misaki Millinindir. Bunun için Diyarbakir’in Kerkük ve Erbil’in önünde olmasını istiyor. Istikamet nereye?
TC’ye dogru.
Eğri oturun dogru konuşun Kürt birligi bunun neresinde?
********
Bu gün hep yanlışlama metodunu kullanacağımm. Bilimde yanlışlama metoduyla dogruya ulaşılır. Buda uygulanan bir yöntemdir.
Kendimi bildim bileli, Kürdistan’in niye parçalandığını, sömürgeci devletlerin Kürtleri nasıl böldügünü ve birbirine karşı çıkardığını ve benzer söyler dururuz. Bunu hemen her siyaset ve parti söylüyor.
Bu parti ve grupların hepsi geçmişte nasıl birlik yapılmadığını, niye birleşilmediğini, aşiret ve ağa, beylerin bunu becermediğini, kan davaları güttügü ve benzer sıkça tekrarlanır.
Bunlarin hepsi doğru.
Peki, bunu söyleyenler bu güne kadar niye birleşmiyor.
Kimsenin kendi partisi ve örgütünü dağıtmasına gerek yok. Birlik oluşturmak için bunlar gerekmiyor.
Acaba elestirdigimiz geçmisimizden ne kadar ileriyiz?
Bana kalırsa parti ve hareketler modern olsa da zihniyet eskiden farklı değildir.
Yine parça parça, bölük pörçük, modern aşiretler kurmuşuz.
Öcalan eski Kürt beyleri gibi her sey bana bağlı olsun diyor. Eski beylerimizden direnip sömürgecilige teslim olma örnekleri de var. Tarikat örgütlenmesine dönüştü.
Diger parti ve hareketlerde küçük beylikleri andırıyor.
Hep PKK ve Liderini eleştiriyorlar. Ulusal birligi engelledigini ve her seyi kendisine bagladığını söylüyorlar. Evet dogru.
Ama siz niye birlesmiyorsunuz, birde dönüp kendinize bakın. PKK elestirisi ne kurtarır nede salt bunu yapmakla dogru birlik siyasetine ulaşılır.
***********
Kuzeyde ulusal harekete PKK damgasını vurdu. Muhaliflerini sindirdi ve yok etti. Dışlama politikası izledi. Direnildiği içinde kitle tabanı kazanıldı. Çeşitli denemelere ragmen Kürtlerin birligini sağlamadı. Partiden çok herkesi Lider etrafında birleştirmeye çalıştı. PKK, ARGK ve ERNK hep parti gibi davrandı ve bu partide asıl olarak “önderlik” yani Öcalan olarak adlandırıldı. Hepsi böyle olmasa da sonuç buraya çıkıyor.
Öcalan’da kontrole girdiği için buradan Kürt birligine yapılan bütün çağrılar kontrol birliğine davettir. Kürtlerin kafaları İmralı ve hapse konuluyor. Bunu yaparken de kendisi dışındaki bütün Kürtleri, şahsiyetleri ve Özgür Kürdistan federasyonunu kötülüyor, dışlıyor ve karalıyor.
Bundan Kürtler için hayırlı bir birlik çıkmaz.
ERNK Kürtlerin birligini sağlamak için kuruldu. Imrali’dan sonra feshedildi. Yerine bir sey konmadı.
KUM kuruldu, kurulur kurulmaz dağıtıldı ve çalışmadı, çalıştırılmasına fırsat verilmedi.
Kürdistan Sürgün Parlamentosu kuruldu. İşletilmedi ve sonra dağıtıldı.
KNK olustu. PKK’nin vesayetinden kurtulmadı. Kongra-Gel kuruluşuyla KNK’ de bir nevi feshedildi, aslında dağıtılması isteniyordu. Benimsemediler, ama etkisizleştiler.
Kongra-Gel degisim ve demokratiklesme yapacaktı. Kâgıt üzerinde bazi değisiklikler yapılsa da bunlar bile benimsenmedi, yeniden PKK’nin yani KCK’nin kuruluşuna karar verildi. İmralı’dan talimat böyle geldi,
Kongra-Gel güya halk inisiyatifidir, ne kadar çalışıp çalışmadığı belli değil. Etkisizdir, halka dönük bir islevi yok ve bulunmuyor.
Sonuç olarak Kürtlerin birligi değil, eskiden oldugu gibi hatta ondan daha geri KCK dar yönetimi eliyle İmralı’ya baglanmak birlik sayılıyor.
Örnek verdigim veremediğim daha başka birlik denemeleri niye yürümüyor. Bunun Öcalan ve PKK’nin politikasi ve lidere bağlı tarikat örgütlenmesi ile dogrudan baglantısı var.
Bundan Kürtlerin birligi çıkmaz.
Evet, bir kitle tabanı var. Bunun yarısı TC’ye karşı Kürt kimligini ve özgürlügünü savunduğu ve başka alternatif göremedigi ve bulamadığı içindir.
Ama bu yanlış birlik politikasına mahkûm olmak başka bir yanlışı sürdürmek olur.
*********
Kuzeyde bunun dışında kalan parti ve örgütler eleştiri yapıyor ve birlik diyor. Söylem olarak bazı doğru şeyler söylese de adım atmıyorlar.
Birlik diye diye birliği sulandırıyorlar.
Adım atılmadıkça ve pratiğe ısrarla geçirme olmadıkça bu birlik lafları inandırıcı olmaz.
Laf değil pratik girişkenlik ve fedakârlik lazım. Gerisi tekrardır.
*********
Aydınlara gelince bir toplumun ve halkın birliği konusunda en çok aydınlar duyarlı olur. Siyasal partilerin birlik görüşlerini tekrarlamak aydınların görevi değil. Ben de hiçbir siyasal partiden degilim. Bir aydın olarak yazıyorum.
Aydınlar partilerin yanlış birlik anlayışlarını eleştirmeli ve her kesi sorumluluğa davet etmelidir. Halkı aydınlatacak ve eleştiri ile yolu açacak bir pozisyon tutturmak önemli.
Bu konuda Besikçi Hoca hepimize örnek olmalıdır.
Ortak ölçüler ve demokrasi çerçevesinde Kürdistan’in özgürlügü, sorunun çözümü ve birlik saglanmasını sürekli isleyerek katkıda bulunmak önemlidir.
Siyasi kan davalarına hayır demeliyiz.
Yetisen ve sömürgecilige karsi mücadele eden insanlarin vurulmasi ve teshir edilmesine karsi çikmaliyiz.
Hangi gerekçeyle olursa olsun Kürtler arası şiddeti mahkûm etmeliyiz.
Hosgörü kültürü ve demokrasi ilkelerinin, özgürlüklerin herkes için oldugunu savunmalıyız.
Hangi gerekçeyle olursa olsun sessiz kalmamalıyız.
Sahibinin sesi gibi davranan aydın olamaz ve birliğe zarar verir.
******
DTP vesayet siyaseti izlediği için iç birlik saglamak için çalışmıyor. Dış birliğe ve Çatı partisine kafayı takmıs.
İç birlik olmadan dış birlik sağlanmaz.
Yasal olan bütün Kürt partileri ve çevreler, sivil toplum örgütleri neden birleşmiyor?
Ne derse desin yanlışlar da ısrar ediliyor.
Bundan kimseye fayda çikmaz. Hep birlikte görecegiz.
*********
Hatırlıyorum. Eskiden bir olun, birlik kurun diyen halk oluyordu. Doğru söylüyorlardı. Biz halkın dediğinin çok azını yaptkk. Bu konuda ve bazen yanlış veya olmayacak birliklerde ısrar ettigim için özeleştirimi herkese veriyorum.
Halkin politize olmus bir kısmı, şimdi bizim yanlış yaptığımız bazı görüşlerde ısrar ediyor.
Nerde hatta yapmışsak oradan başlayıp düzeltmek hepimizin yararınadır.”
Dursun Ali Küçük–13.12.2008”
Eski bir makalemi, 2008 yazılanı koydum.Kadro ve halkı alıştıra alıştıra HDP’ye taşıdılar.
Eklenecek bir –iki not:
PKK daha önce Türkiye partisi örgütleme girişimleri yapmıştır ve tutmamıştır.
1-Devrimci Halk Partisi: 1992-93 yıllarında faaliyetlere başladı. Sonra yakalanmalar başladı ve bu parti çalışmaya başladığı gibi bitti.
2-İmralı’dan Öcalan talimatıyla genel bir Türkiye partisi kurulması talimatı geldi. Bunun adu Türkiye çalışmaları ve daha sonra Türkiye Kurtuluş Partisi kuruldu. Kurulduğu gibi çalışmaya gönderilenler yakalandı. Kurulduğu gibi bitti.
3-Makalemde çatı partisinden sözediyorum. HDP çatı partisi görüşlerinin devamıdır. Halkın Kongresi kuruldu. Demokratik Toplum Kongresi kuruldu. Sonra Türkiyelileşme partisi olarak HDP kuruldu.
Proje İmralı dan. Bu adımla Kürdistani partilere son verimek isteniyor.Türk milliyetçiliği serbest ama Kürt yurtseverliği töhmet altında bırakılıyor. Yurtseverlik, Kürdistanın temel haklarını istemek “milliyetçilik” olarak damgalanıyor. Ama Türk sol milliyetçileri ve Türk milliyetçi partileri ile iş yapmaktan çekinilmiyor.
4-Makalem eski olduğu için kemalizm ve Ergenekonculuk öndeydi. Türk-İslam sentezi devletin resmi ideolojisidir. Değişen klasik Kemalizm yerine İslami kemalizmin geçmesidir. AKP’ye göre Misaki Millicilik devam ediyor. Diğer konularda aynı.
HDP ile Kürdistanın birliğinden vazgeçilmiştir. Pratik olarak bu anlama gelir. Türkiye’yi bölge ülkesi yapmak, Misak-I Milli, Kerkük ve Musula vb uzanan hatlara kadar taşımak politika haline gelmiştir.
Şimdi bu HDP ile somutlaştırılmak isteniyor.Türk sosyal-şövenizmi ve milliyetçiliğinin bir kayıbı olamaz. Olan Kürdistan’a ve Kürtlere olur. Mezopotamya ve bu kadim toprakların Türkiyelileştirilmesi, Kürtler dışındaki kadim halklarında satışıdır.
Devam edecek..
Dursun Ali Küçük-19.5.2014
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.