Peşmerge güçleri-Kürdistan silahlı kuvvetleri Güney Kürdistan’da işgal altındaki toprakların çoğunu özgürleştirdiler.
Bundan büyük sevinç duyuyorum.
En büyük sevinci ise Şengal’in kurtuluşu için duyuyorum.
Kürdistan sillahlı kuvvetlerine, Kürdistan federasyonuna ve yöneticilerine dost güçler olarak katılan koalisyon güçlerine teşekkürler....
*Bazıları Şengal’e “demokratik özerklik” önermiş: gülüp geçtim
Hangi dünyada yaşadığını bilmeyenler TC ye sunduklarını, başka yerlere sunmaları anlamsızdır.
Üstelik hayalci, içi boş ve tutmayacak bir politikadır. ANF ve KCK(PKK demiyorum, PKK farklıydı) medyası Şengal’e düzenlenen önemli operasyonu vermediler. ANF ise tamamen asparagas ve inanılması güç olan tek haber yaptı. Kürdistan’ın neresi kurtuluşa kavuşur ve özgürlüğe ulaşırsa hiç tereddütsüz otranın yanında olacağım. Bu konuda teori ve ideolojinin vebenzerinn canı cehenneme...
Farklı görüş ve politikalarımızın olması gayet doğal, asgari müşterek Kürdistani ve Kürdistan’ın işgalcilerden kurtarılması olmalıdır. Topraklarımızı sömürgecilerden bağımsızlaştırmalıyız ve işgale son vermeliyiz. Sonrası bağımsızlık mı, konfederasyon(devletler birliği), federasyon mu olur? Onu mevcut siyasi ilişkiler, çelişkiler ve uluslararası dengeler, en önemlisi Kürdistan halkının tercihi belirler.
*Şengal’in kurtuluşuna kavuşması Özgür Ezidi merkezinin oluşmasıdır.
Aynen bu şekilde soruna yaklaşıyorum.
Şengal bir Ezidi merkezi olarak Kürdistan toprakları içinde Kürdistan federasyonu tarafından korumaya ve uluslararası güvencelere kavuşturulmalıdır.
Kürdistan’a bağlanan Ezidiler ve Şengal e özel bir statü tanınmasının taraftarıyım.
Kürdistani bir zenginlik olan Ezidiler, Müslümanların ve özellikle sömürgeci İslam’dan çok çekmiştir. Ezidilerin bütün İslam’a güvensiz ve şüpheyle yaklaşmasının çok haklı nedenleri bulunmaktadır.
Kürt Müslümanlarında Ezidi Kürtlere karşı bir özür borcu vardır.
Şengal’in özgürleştirilmesini özür için başlangıç olarak görüyorum.
Kürdistan’da Ezidilere pozitif ayrımcılık gözetilmelidir. Kürdistana bağlı bir Ezidi toprağı olarak meseleye yaklaşmaktan ve buna göre politika geliştirmekte sonsuz fayda görüyorum.
Kürdistan federasyonu kendi içlerinde yaşayan halkların dilerini (Assuri-Suryanice, Ermenice ve Arapçayı) resmi dil olarak kabul etti. Kültürlerine saygılı yaklaşılıyor. Çok kültürlülüğü oluşturuyorlar.
Ezidilerin dilleri Kürtçedir. Ama birde Ezidi kültürü ve inancının farklı yapılanışı vardır. Kutsal mekanları Laleş Şengal’dedir.
Bu açıdan Kürdistan federasyonuna bağlı federal bir yapıyı olumlu görürüm. Başka nedenler saymakta mümkündür. Yok edilmek istenen Ezidi kardeşlerimizi bu şekilde onure etmiş oluruz.
Kaldı ki Ortadoğu’da Kürdistan federasyonu diğer dinler ve inançlar içinde çekim merkezidir. Arap yönetimleri ve Araplar bunu yapamaz. Yapacak zihniyete henüz sahip değiller.
*Kürdistan’da bir federal Şengal’de olsun.
Şengal ile ilgili kararlar ve politikalar çoğunluk oyu ile belirlenemez. Bu açıdan pozitif ayrımcılık ve kontenjan vb gibi koşullar ve özellikle zihniyet oluşturmak çok önemli... Şengal’inde kendi yöenetimi ve hükümeti olmalıdır. Üstte merkezi hükümet olsun.
Bu yapılırsa –sanırım bu konuda bazı adımlar atılır- Kürdistan’ın zenginliğine zenginlik katmış oluruz.
*Kürdistani Aleviler ve Kırmançki konuşan halkımız TC işgaline son verildiğinde benzer bir federal yola kavuşabilir. Onlar içinde Ezidiler için söylediğime yakın düşünüyorum.
Umarım TC işgaline ve sömürgeciliğine son verdiğimizde benzer durumları daha somut tartışırız.
Kürdistanlı Alevilerin, Kakailerin, Yaresanların vb Şengal’in kurtuluşunu daha ilgiyle takip edeceklerini sanıyorum.
Öteki halklar içinde benzer durum farklı biçimlerde geçerlidir.
*Kürdistan federasyonu ilk şoku atlattı. Birleştiler, İŞİD ve sömürgecilere karşı büyük başarılara imzalarını attılar.
Kerkük ve Musul’un kırsal kesim ve çevresini epeyini, Zummar’ın tümünü vb yeni Kürdistan topraklarını Kürdistan’a dahil ettiler. Geriye çok az toprak parçası kaldı.
Kürdistan federasyonu İŞİD ve gerici, sömürgeci Arap, Türk ve Farsların politikalarını boşa çıkardı. Uluslararası güçlü bir dayanışmayı yanlarında buldular.
Peşmerge güçleri İŞİD vb.lerine karşı zafer yazdı.
Kimileri bunu küçümsedi. Başka ülkelere içi boş demokratik laflara gösterdikleri ilgiyi Kürdistan’ın kurtuluşa ve topraklarının özgürleştirilmesine karşı göstermediler.
Kerkük herkesin şehri olsun ve Kürdistan’a bağlanmasın diyen Hatip Dicle tamda “demokratik İslam konferansı”nda “müjde”yi(!) patlattı: “devlet heyetiyle –siz MİT diye okuyunuz- müzakere taslağı üzerinde tam bir anlaşma sağlandı”.
Çok anlaşmalar sağlanmıştı. Yiyen bu lafları yutar, yutmayan yoluna devam eder.
Kürdistan’ın kurtuluşu ve zaferi, işgalcilerden temizlenmesini ciddiye alırım.
Kürdistan federasyonu ve yeni toprakların özgürleştirilmesi müjdesini beklediğim gibi en büyük müjdeyi Kobanê’nin tümüyle İŞİD ve tabi TC’den temizlenmesi için beklemedeyim.
En değerli şey: Kürdistan topraklarının düşmandan kurtarılıp özgürlüğe ve bağımsızlığına kavuşturulmasıdır.
Dursun Ali Küçük
21.12.2014
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.