HDP: Kürdistan için ihtiyaç değildir(2)
HDP: Kürdistan için ihtiyaç değildir(2)-Dursun Ali Küçük<br>HDP eleştirisi (2)<br>1-HDP Kürdistan için ihtiyaç mı?<br>Kürdistan için çeşitli renklerdeki Kürdistan partileri ihtiyaçtır.<br>KCK ve MİT-İmralı projeleri ile HDP pr.
Dursun Ali Küçük
01.05.2014, Per | 19:49
HDP: Kürdistan için ihtiyaç değildir(2)-Dursun Ali Küçük
HDP eleştirisi (2)
1-HDP Kürdistan için ihtiyaç mı?
Kürdistan için çeşitli renklerdeki Kürdistan partileri ihtiyaçtır.
KCK ve MİT-İmralı projeleri ile HDP projesi gerçekleşti. Son iki Diyarbakır Newroz’unda bunun son mesajları verildi. Sıralanan düşman algıları AKP’nin düşman algıları ile birebir olmasa da benzerlik arzediyordu.
İrlanda, Bask, Galer vb ülkelere baktığımızda bu ülkelerin kendilerine özgü parlamentoları, hükümetleri ve partileri mevcuttur. Sovyetlerin dağılması ile eskiden birleşik olan her ülkede yeni partiler kuruldu. Kaldıki reel sosyalizmde bile her ülkenin komünist partisi vardı. Her nekadar birbirlerine benzeselerde vardı.
Kürdistani partileri geliştirmeye ihtiyaç vardır, tasviye etmeye değil. Üstelik tek parti değil, çeşşitli temel eğilimleri kapsayan partilerin bulunması kaçınızlmazdır. Kürdistan Federasyonunda birden fazla parti bulunmaktadır. Bunların hiç biri kendimizi tasfiye edelim, Irak genelinde “ihtiyaç olan” bir parti kuralım demiyor. Ve diyamezlerde.
BDP’nin HDP’ye kattırılması Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesi kazanımlarının tasfiyesine devam edilmesidir.
2-Demokrat-sosyalist, gerçek anlamda sosyal-demokrat, özgürlükçü bir parti veya ittifaklar partisi Türkiye için ihtiyaç mı?
Türkiye ve Türk halkı veya orada yaşayan diğer topluluklar için demokrat ve özgürlükçü bir parti ihtiyacı cumhuriyet kurulduğunda beri vardır.
Bu konuda Türkiye’de çeşitli girşimler ve hareketler olmuştur. En bariz olarak 68 kuşağı ve ve1970’lerde Türkiye de devrimci ve demokrat hareket bayağı canlıydı. Kürdistan devrimcileri ve demokratları bu sürede ve sonrasında Kürdistan’da yoğun olarak örgütlenmeye başladılar ve bu doğru bir adımdı.
Şimdi bu doğru adımdan çark ediliyor.70’lerdeki devrimci ve demokrat hareket darbe yedi. Önemli oranda tasfiye edildi. Nedenlerine girmiyorum.12 Eylül askeri faşist darbesi ve sonrası yıllarda devrimci ve demokrat hareketler ellerindeki potansiyel gücü koruyamadılar. Türkiye’de marjinal duruma düştüler.
Çeşitli parti ve gruplar kurdular ve hala da mevcutlar. Bunların hepsi birleşse bile bir sinerji oluşturmaktan hala uzaktırlar.
Kaldı ki HDP bunların hepsine dayanmıyor. Sırrı, Ertuğrul’un bir bütün temsil ettikleri bir gelenek yoktur. Levent Tüzel’in sosyalist partisi ise marjinalin marjinali durumundadır. Söylemek istediğim HDP’nin Türkiye’deki karşılığı mevcut demokratların, sosyalistlerin ve özgürlükçülerin bile çoğunluğunu kapsamıyor. Bunların ancak çok azını kapsıyor.
Geriye ne kalıyor, Kürt veya Kürdistani partiler tasfiye edilerek, bu tasfiye planı çerçevesinde Kürdistan Kurtuluş Mücadelesi HDP adıyla pazarlanıyor. Entegrasyon yani tam bir entegrasyon projesi.
Türkiye’de söylediğim türden demokrat, özgürlükçü, sosyalist, sosyal-demokrat alanı kapsayacak bir partiye ihtiyaç olduğu kesindir.
HDP bunu yapmaktan tamamen uzaktır. Türkiye’nin yani Türklerin (%) 90’ı milliyetçidir. Çeşitli tondaki milliyetçi partilere oy veriyorlar. Kürdistan sorununda ise bana göre (%) 95’i kendi sömürgeci egemenleri gibi düşünüyor.
Peki doğrusu nedir?
Ezen ve sömürgeci uluslarda olduğu gibi Türkiye veya Türklerin vb kesimi kendileri ihtiyaç olan bir demokrat, sosyalist, özgürlükçü ve gerçek anlamda sosyal-demokrat partiyi geliştirecekler.
Böyle bir partinin ihtiyaç olduğuna bende katılıyorum. Türk halkını ve benzer ezilen kesimleri, toplulukları kapsayacak böyle bir parti ile sömürge Kürdistan’ın partileri ittifak yapabilirler. Seçim ittifakları dahil koşullara göre her tür ittifaklara gitmek mümkündür ve bunu olası görüyorum.
HDP, Türkler için ölü doğan bir projedir. Asla Türk halkı içinde tutmaz.
Kürtler için ise dağıtma, kırlmayı derinleştirme vazifesi görür.
Bu konudaki tartışmaların ters yapıldığına inanıyorum. Sap ile saman birbirine karıştırılıyor. Veya lokomatifi vagonların önüne değil, arkasına takıyorlar.
Ayrıca Egedeki Karadenizdeki insanları ikna etmek ve kazanmak Kürtlere düşmez. Bunu Türk vb insanlar yapmalıdır. Bu görev bize düşmez.
Kürdistanı dağıt, kazanımları harca, Türkiye’de ise birşey kazanma trajedisidir bu....
Cemil Bayık ve Öcalan son açıklamalrında “Türkiye için ihtiyaç” deyip herkesi ikna etmeye çalıyorlar. Dolayısyla Türkiye için söylediğim gibi parti ve partiler ihtiyaçtır. Türkiye nin ihtiyacını Kürdistanlıların önüne koymak Türkiyelileşme projesini güçlendirmek içindir.
Türkiye için ihtiyaç olan Kürdistan için ihtiyaç değildir.
3-Asıl hedef Türk milliyeçiliği ile mücadele etmektir.
KCK, KCK lideri Öcalan ve HDP önlerine Kürt milliyetçiliği ile mücadeleyi koymuştur. Söylemleri; bu kadar ırkçı Türk milliyeyetçiliği dururken kendi dışında farklı düşünen Kürdistanlıları toptan bir kalem ve teori darbesiyle “Kürt milliyetçisi” ilan ediyor.
Sırrı Süreyya amaçlarını “Kürt milliyetçiliğini durdurmak” olarak ifade ediyor. Aslında doğru söylüyor.
Zubeyir Aydar hiç utanmadan “küçük devletçik istemiyoruz” diyor.Kurulan Kürdistan federasyonunu hedef alıyor. Ya ne istiyor. Hala (%) 95 ırkçı ve milliyetçi olan, sömürgeci milliyetçi olan Türkiye ile Türkiyelileşmek istiyor.
4-Bu proje “devlet heyeti” MİT ile KCK lideri Öcalan’ın projesidir. MİT’ten önce “çatı partisi” hikayesi ile Ergenekon ile Öcalan projesiydi.
5-Bu proje sadece Türkiye için değil, Irak, İran, Suriye içinde öngörülüyor. HDP programında Doğu Kürdistan için benzer bir formülasyon öngörülüyor. Rojava Kürdistan’ı belediyeciliği biraz aşan ve gerçek kantonlaşma ile ilgisi olmayan üç eyalete ayrılmış, Suriye’nin geneli içinde bu isteniyor.
Devam edecek
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
12932 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:50:36