Rusya'nın Ortadoğu bölgesindeki varlığının tek dayanağı bölge rejimleridir. Bölge rejimlerin diktatör, faşist, totaliter, halkı baskı altına almış olması, hatta Irak baas rejimi benzeri halkına katliam ve soykırım uygulamış olması Rusya için önemli değildir.
Suriye'nin ırkçı baas diktatörlük rejimi geçmişten günümüze Rusya'nın akdeniz bölgesindeki askeri üslerine ev sahipliği yapıyor. Rusya, Akdeniz bölgesi üzerindeki etkinliği ve askeri varlığının tek dayanağı olan rejimi ayakta tutmak ve yaşatmak için mücadelesine devam ediyor.
Suriye rejimine karşı Amerika, Avrupa Birliği ve uluslar arası güçlerin Suriye muhalefeti ile başlattığı savaşın en önemli gizli nedenlerin başında Akdeniz bölgesi kapısını Rusya'nın askeri üslerine kapatılması projesidir.
Suriye muhalefetinin rejime karşı başlattığı, giderek kanlı ve yıkıcı bir hal alan savaşın fiili alandaki en büyük dayanağı ve destekçisi Amerika ve Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon üyesi Türkiye iktidarıdır. Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası güçlerin siyasi, ideolojik, politik, diplomatik ve askeri hesapları, hedefleri ile Türkiye iktidarı ve partnerleri güçlerin siyasi, ideolojik, politik, diplomatik ve askeri hedef ve hesapları ise birbirinden çok ayrı ve farklıdır.
Savaşın başından itibaren Rusya siyasi, ideolojik, politik, diplomatik ve askeri her açıdan bu durumları ve çelişkileri çıkarları paralelinde doğru analiz ettiği, zamanı geldiğinde genel çıkarlarını komak üzere doğru hamleler ortaya koyduğu bugün sahadaki gelişmelere bakıldığında daha iyi anlaşılıyor.
Savaşın başlaması ile birlikte PKK'ye siyasi ve ideolojik yakın Kürtlerin kuzey Suriye bölgelerinde organize olmasını ve güçlenmesini sağlayan Rusya'nın Suriye baas rejimi üzerinden geliştirmiş olduğu bir projesidir. Bu hamle ile ileride Türkiye'yi frenlemek, muhalefete olan desteğini kesmek veya en azından kontrol altında tutmak, Suriye rejimine dolaylı desteğini sağlamaktır. Suriye Baas rejimine siyasi, ideolojik, politik, diplomatik ve Askeri yön veren sevk ve idare eden kuşkusuz Rusyadır.
Savaşın başında jeopolitik ve jeostratejik derinliği yakalayamadığı her hamlesinden anlaşılan, Suriye rejimine üç ay ömür biçen bir Türkiye iktidarı vardır. Türkiye iktidarı savaş başladıktan üç ay sonra rejimin devrileceğini ve Şam Emevi Camisinde namaz kılacaklarını ilan ederek bu sürece ne denli yüzeysel yaklaştıklarını açığa vurmuştur.
Rusya'nın Akdeniz'deki deniz, hava ve kara üsleri ancak Suriye rejimi devrilir, yıkılır ve tasfiye edilir ise kapatılabilir. Bu geçekleşir ise bölge Amerika ve Avrupa Birliği uluslararası koalisyon güçlerin denetimine girebilir. Amerika ve Avrupa Birliği uluslararası koalisyon güçlerin Suriye rejim muhalifleri ile birlikte yürüttüğü savaşın temel nedeni Rusya'nın sahip olduğu bu üslerin sağladığı olanaklar ile Akdeniz'in her noktasına askeri olarak ulaşma imkanı vermesidir.
Türkiye iktidarı ve birçok bölge devletinin Suriye'deki temel hedefleri ise müslüman kardeşler örgütüne yakın dinci bir örgütün Suriye'de iktidara gelmesini sağlamaktır.
İran ise Suriye coğrafyasına siyasi ve ideolojik şii yayılmacı hedefleri doğrultusunda toplumsal tabana yerleşerek tıpkı Lübnan'da olduğu gibi Suriye'de kalıcı olacağının bilinciyle hareket etmektedir.
Amerika ve Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon bütün çabalara rağmen Türkiye iktidarını Suriye'de dinci bir yapının iktidara getirmesi hedefinin önüne geçememiştir. Amerika ve Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon ile Türkiye iktidarı ve partnerleri arasındaki çelişkiler nedeniyle Suriye sahasında ortak bir hedefe ve amaca yürüme imkanına sahip olamıyor. Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon ile Türkiye iktidarı ve partnerleri arasındaki ayrışma farklı siyasi, politik ve ideolojik amaçlar ve hedefler, hatta farklı dünya değerlerina dayanmasıdır.
Rusya bu çelişkiyi sürecin başında fark etmiştir ve olaylara olabildiğince her açıdan yön vermeye çalışmıştır. Suriye sahasında dinci örgütlerin palazlanması tesadüf değildir. Amerika'nın Türkiye itidarı ile yürüttüğü eğit donat projesinin dinci örgütlere güç katması tesadüf değildir.
Rusya'nın Suriye sahasında uçaklarının düşürülmesi Türkiye iktidarı ile oldukça serk ve riskli, gerilimi yüksek diplomatik süreçler yaşadığı hala hafızalardadır.. Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon ve bölgesel güçlerin terörist örgüt ilan ettiği PKK'nin siyasi ve ideolojik değerlerine yakın yapıların kuzey Suriye sahasında güçlü hale getirme planları kuşkusuz Rusya'nın sahadaki gelecek projelerinden biri olması olasıdır.
Savaşın başlangıcında Suriye'nin kuzeyi, Kürt bölgeleri Türkiye sınırları boyunca Suriye muhalefeti tarafından rejime karşı cepheler açmış olsaydı rejimin yıkılması anlamına geldiğini en iyi bilecek durumda olan Rusya ve Suriye rejimidir.
Amerika ve Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon Suriye'nin kuzeyindeki siyasi, politik, ideolojik, diplomatik ve askeri gelişmeleri ancak 2014 yılı ekim ayında fark edebilmiştir. O güne kadar Türkiye iktidarı ile birlikte eğit donat projesini ısrarla sürdürmek istediyse de bu proje genel olarak dinci örgütleri beslemeye devam etmiştir.
Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon Kuzey Suriye'deki güçlerle partner olarak ilişki kurması ve etkinliği ele almasıyla rejimin can damarı bir gücü yanına almış ve o gücün desteği ile geniş bir coğrafya üzerinde egemenlik alanı oluşturmuştur.
Rusya, Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun kuzey Suriye hamlesinden sonra Türkiye'yi daha çok etkilemeye yönelik propaganda ve ajiyasyon silahlarının dozunu olabildiğince arttırmış ve yükseltmiştir.
Propaganda ve ajitasyonun ana teması Türkiye başta olmak üzere bölge devletlerinin en büyük zaafı olan Kürt halkının Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon eliyle Kuzey Suriye'de irade oluşturm ve bağımsız bir devlet kurma çalışması iddiası ve sürekli kışkırtmadır.
Böylece Rusya, muhaliflerin ana destekçisi durumunda olan Türkiye iktidarını Amerika'nın karşı cephesine çekmeyi amaçlamış, siyasi, politik, diplomatik ve askeri alanlarda elini güçlendirmeyi hedeflemiştir.
Amerika ve Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun seküler ve demokratik bir Suriye inşası amacıyla sahadaki partnerleri Demokratik Suriye Güçleri ile Kobani-Minbiç'ten İdlib yönüne Suriye'yi kuzeyden kuşatma hamlesini adeta Rusya sabırsızlıkla bekliyordu. Rusya'nın propaganda ve ajitasyon politikaları etkisini göstermiş Türkiye iktidarını Cerablus-Al-Bab üzerinden güçlü siyasi, politik, diplomatik ve askeri cevaplar vermiştir. Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun rejimi kuşatma hamlesi bu şekilde ve Türkiye iktidarı eliyle durdurulmuştur.
Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun en önemli amacı Suriye rejimini devirmek, Rusya'nın Akdeniz'e açılan hayat damarlarını kurutmak ve bölgeden uzaklaştırmaktır.
Rusya, daha önce siyasi, politik, diplomatik ve askeri yaptığı çalışmaların meyvesini, Türkiye iktidarını bu noktada Cerablus, Azez ve Al-Bab bölgesine siyasi, politik, diplomatik ve askeri Amerika'dan farklı hedeflerle girmiş olmasıyla bir adım öne geçmiştir. Böylece Suriye sahasında süreç Rusya'nın tam istediği rotada ilerlemeye başlamış ve işlemeye devam etmektedir. Rusya, siyasi, politik, diplomatik ve askeri hamleler ile Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun önüne kuzey Suriye sahasında en önemli partnerleri olan Türkiye iktidarını çıkarmayı başarmıştır.
Rusya'nın Kuzey Suriye sahasında Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon ile Türkiye iktidarına kurmuş olduğu en büyük tuzaklardan bir diğeri Afrin ilçesi provakasyonudur. Suriye Demokratik Güçleri ile Türkiye iktidarının doğrudan karşı karşıya getirme ve savaştırma planıdır. Bunun için Ruslar Suriye hava sahasını Türkiye savaş uçaklarına açmış, savaşa bu şekilde doğrudan ve Türkiye için çok önemli olan desteğini vermiştir. Türkiye iktidarı bölücü terörist örgüt yuvası haline geldiği iddia edilen Afrin ilçesine Özgür Suriye Ordusu adı altında toplanan silahlı grupları da yanına alarak yıkıcı bir savaş başlatması sağlanmıştır. Afrine yönelik bu harekatın başarılı olması için Ruslar siyasi, politik, diplomatik ve askeri tüm alanlarda destek sağlamış, Suriye hava sahasını açık tutmaya devam etmiştir. Bu desteklerin yanı sıra Suriye rejimin ve İran'ın siyasi, politik, diplomatik ve askeri olarak Afrin bölgesinden uzak tutarak doğrudan destek vermeye devam etmektedir.
Rusya'ın Suriye sahasındaki bu hamlelerini yine Rusya'nın propaganda ve ajiyasyon hamleleri takip ederek süreci kızıştırmaya devam etmektedir. Rusya ''Amerika'nın kuzey Suriye'yi böleceğini, burada bir Kürt devleti kuracağını'' iddia ederek aslında Amerika'nın bu politikasıyla Türkiye iktidarını tahrik ettiğini ileri sürmüş ve olaylar zincirini gündemde tutmaya devam etmiştir.
Rusya bu hamlelerle çok farklı ve kapsamlı siyasi, politik, diplomatik ve askeri hedefler öngörmektedir.
Türkiye iktidarına bağlı ve Özgür Suriye Ordusu güçleri Afrin içinde belli bir sınıra kadar ilerlemesi planlandığı olasıdır. Rusya belli bir noktadan sonra bu güçlerin Afrin'de ilerlemesine Müsaade etmeyeceği, önceliğin Minbiç bölgesine verilmesini isteyeceği büyük bir olasılıktır. Böylece Minbiç bölgesinde Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon ile Türkiye iktidarı ile birlikte Suriye muhalefetini karşı karşıya getirmeyi hedefleyecektir
Türkiye iktidarı Minbiç bölgesine yönelmediği taktirde Suriye hava sahasını Türkiye'ye kapatabilir ve Suriye'de oluşan bataklığın içine çekmeye, bataklığın içinde tutmaya çalışabilir.
Rusya'nın diğer bir amacı Afrin savaşında Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası kolaisyonun ortaya koyduğu olumsuz, tutarsız politika ve tutumundan dolayı Kürt halkını güvensizlik içine çekmektir. Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun Kürt halkının gözünde güvenilmez bir güç haline getirip onlardan uzaklaştırmaktır.
Rusya'nın bir diğer amacı da Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyonun oluşan bu şartlar altında Türkiye iktidarı ile işbirliğine girdiği taktirde çözümsüz kalacak olan Kürtlerin Suriye ve İran rejimleri ile yakınlaşmasını ve hatta birleşmesi hedeflemektir.
Türkiye İktidarı Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Minbiç bölgesine yönelmesi durumunda ise şimdiye kadar Suriye sahasında ortak olan bu güçlerin kendi aralarında oldukça yıkıcı bir savaşı kaçınılmaz kılacaktır. Bu proje Rusya'nın istediği doğrultuda işlediği taktirde Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon, Suriye rejimine muhalif tüm güçler kendi aralarında oldukça büyük bölgesel bir savaşın içine çekilmiş olacak ve böylece bütün bu güçler zayıf düşürülmüş olacaktır.
Bu gelişmelere bakılırsa Suriye rejimine muhalif büyük veya küçük bütün güçlerin kendi aralarındaki büyük bir savaşa çekiliyor olması her durumda Suriye rejimi ve partnerlerine yarayacaktır. Rusya, siyasi, politik, diplomatik ve askeri hamlelerle Suriye rejimine muhalif bütün güçleri birbiri ile savaştırarak bölünmelerini, parçalanmalarını hedeflemiştir.
Mevcut süreçlerin ortaya koyduğu bu görüntüye bakılırsa Suriye muhalefeti, Suriye muhalefeti olmaktan uzaklaşıyor, artık Türkiye iktidarının sahada kısa ve uzun vadeli çıkarları uğruna kullanılan bir güce dönüşüyor.
İran Amerika'nın bölgedeki varlığına karşı çıkan en katı bölgesel güçtür. Amerika'nın Irak'taki varlığına İran'nın şii siyasi, ideolojik ve askeri etkisine giren Irak iktidarı eliyle sonlandırma çalışmaları devam etmektedir.
Amerika, Avrupa Birliği uluslar arası koalisyon Suriye ve Irak sahasında güven içinde tutunabileceği tek yer Kürdistan bölgesidir. Ancak referandumda aldığı olumsuz ve tutarsız tavır ve tutum, Kuzey Suriye'deki kararsız, çözümsüz ve tutarsız tutum, Amerika'yı Kürt halkı nezdinde giderek güvenilmez bir güç haline getiriyor.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.