Kürd halkına özgürlük yolu maskesi altında ezen ulusun kâh Radikal soluna kâh ret İnkâr ve İmhacı zihniyete, kâh radikal dinci tayfaya basamak yapılıyor.
Son 100 yılın Kürd halkına dikte edilen siyaseti bu doğrultudadır.
Kürdlere radikal solculuk ve Radikal dincilik İdeolojilerine dayalı rejim modelcilik dikte ediliyor.
Gerçekte Rejim modelleri statü sahibi milletler için gerekli olabilir, ancak hiçbir ulusal statüsü olmayan Kürdler için aldatmaya yönelik bir siyasettir.
Kürd halkı öncelikle ulusal statü, hak ve hukukta eşitlik, dilde eğitimde yönetimde statüde anayasal eşitlik talebi vardır.
Ulusal statü mücadelesi dışındaki her şey kasıttır, veya kara cehalettir.
Kürdlerin siyasi süreçlerine baktığınız zaman kasıt ve kara cehalet egemendir. Yani radikal solculuk, Radikal dincilik Rejim modelcilik peşinde koşturma egemendir.
Bu yanlışların üstüne halkı kamplara ayırıp birbirine düşürerek korkunç zararlara neden oldular, neden oluyorlar.
Kürd yazar çizer aydını maalesef genel olarak bu kara cehaletin tam merkezindedir.
Ya Radikal solcu İdeolojinin etkisi altındadır, ya da radikal Dinci İdeolojinin etkisi altındadır.
Hiçbiri kendisine şu soruyu sormuyor: ulusal statüsü olmayan bir ulus için sosyalizm, komünalizm, şeriatizm, teokrasizm, radikal demokratizm, demokratik ekolojik kadın özgürlükçü toplum modeli vs Rejim modellerine ihtiyaç olamaz.
Öncelikle ulus, ulusal statü sahibi olacak, olması gerekir, sonra o statü için rejim modeli düşünülür.
Tüm dünyada bu böyledir, süreç böyle işliyor.
Kürd halkına bunun tersini yaptırıyorlar. Olmayan statü için radikal Rejim modelcilik mücadelesi verdiriyorlar.
PSK'nin, HDP'nin, Hüda Par'ın bu yanlış sürecin ana taşıyıcılarıdır.
Doğal olarak Siyasi İdeolojik yanlışlarını her seçim döneminde İktidar mücadelesi veren egemen ulusun siyasi partileri arasında Kürd halkını bir tarafa basamak hâline getirerek devam ettiriyorlar.
Bunu yanlışlıkla yapmıyorlar, bu onlara verilmiş bir görev ve sorumluluktur.
Süreci böyle okumak gerekir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.